Büyükçekmece Eskort ile Gölün Büyülü Tutku Gecesi

O gece, Büyükçekmece’nin göl kenarındaki bir villada seni bekliyordum. Ay ışığı, gölün sularında dans ediyor, sanki Büyükçekmece bir mitolojik krallığın merkeziydi. Villa, kristal avizelerle süslü bir saray gibi parlıyordu; mumlar loş bir ışık saçıyor, havada naber çiçeği ve göl esintisi kokusu dans ediyordu. Kapıyı açtığımda, zümrüt yeşili ipek bir elbise içindeki siluetimle seni selamladım. Kumaş, tenime öyle yakışıyordu ki, sanki gölün perilerinden biriydim, ay ışığının çağırdığı bir tanrıça. Gözlerin parladı, nefesin titredi; Büyükçekmece’nin mistik havası seni bir rüyaya çekmişti. İstanbul Eskort dünyasında, ben, Büyükçekmece Eskort olarak, seni büyülü bir yolculuğa çıkarmak için her detayı düşünmüştüm. “Hoş geldin, sevgilim,” dedim, sesimde gölün kadim şarkısı. Elbisem, ay ışığında dalgalanıyordu, sanki suyun ruhu tenimde dans ediyordu. Elimi uzattım, parmakların parmaklarıma dolandı; salona geçtik, geniş cam pencerelerden gölün gece manzarası göz kamaştırıyordu. Uzakta, İstanbul’un ışıkları parlıyor, kuşlar bizim için serenat yapıyordu. Şampanya kadehleri masada hazırdı, içine gölün büyüsü damıtılmış gibi parlıyordu. Kadehleri tokuşturduk, dudaklarımız buluştuğunda sanki bir yıldız patladı. Öpücüklerim, gölün dalgaları gibi derinleşti; boynuna eğildim, kulak memene fısıldadım: “Bu gece, Büyükçekmece’nin gölünde sadece bizim krallığımız var.” Seni villanın kadife koltuklarına çektim, gözlerinle gözlerim kilitlendi. Gömleğinin düğmelerini yavaşça açtım, parmaklarım göğsünde gezinirken kalbin hızlandı, sanki bir peri büyüsü seni ele geçiriyordu. “Seni istiyorum,” dedim, sesimde hem şehvet hem de gölün çağırısı vardı. Tenim tenine değdiğinde, bir kıvılcım alev aldı; Büyükçekmece’nin manzarası, tutkumuzun tanığı oldu. Öpücüklerim boynundan göğsüne kaydı, her santiminde zevk dalgaları yarattım. Büyükçekmece Eskort olarak, arzularını bir büyüyle gerçekleştirdim. Villadan göl kenarına indik, ay ışığı suların üzerinde dans ediyordu. Seni bir çardağa oturttum, kucağına yerleşip boynuna sarıldım. Ellerim saçlarında dolanırken, “Beni hisset,” dedim; öpücüklerimiz, bir göl tanrıçasının laneti gibi alevlendi. Ellerim göğsünden aşağı kaydı, tenin titredi. Geri döndük, villanın ipek çarşaflı yatağına uzandın. Öpücüklerim göğsünden aşağı kaydı, her hareketimde seni derine çektim. Kalçalarım seninkine değdi, ritmimiz birleşti; gölün dalgaları, dansımıza eşlik etti. Seni sırt üstü yatırdım, dilim teninde bir peri şarkısı gibi dans etti. Gözlerin zevkle kapanırken, inlemelerin villayı doldurdu. “Adımı fısılda,” dedim, ve sen, büyülenmiş gibi, adımı söyledin. Büyükçekmece Eskort olarak, seni baştan çıkardım, arzularını bir masalla gerçekleştirdim. Sabah, gölün sakin sularıyla uyandık; kollarımda huzur buldun. “Tekrar geleceksin,” dedim, dudaklarımda bir tebessüm. Kadıköy’den Üsküdar’a, İstanbul’un her köşesi hikayemizin bir parçası oldu.